Yangın Yalıtımı ve İzolasyonu

  • Endüstri devrimi sonucu olarak ortaya çıkan şehirleşme, XX. yüzyılda ortaya çıkan nüfus artışının etkisiyle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler için ciddi bir sorun halini almıştır.

    Nüfus artışı, enerji kullanımında meydana gelen hızlı artış, enerji kaynaklarının gün geçtikçe azalması, beraberinde enerji fiyatlarının artmasını, çevre kirliliğini ve iklim değişikliklerini de getirmiş; bu durum sürdürülebilir gelişmelere, yeşil teknoloji yatırımlarına, enerji verimli ulaşım sistemleri oluşturmaya ve yeşil-enerji verimli binalar yapımına yönlenmeyi teşvik edici olmuştur. Bütün bu gelişim ve değişimlere paralel olarak yeni planlama paradigmaları ekolojik şehir, sıfır karbon şehir, enerji verimli şehir gibi enerji konusuna odaklanan ve gelişen teknolojilerin yardımıyla çeşitli vizyonlar ortaya koyan yaklaşımlar oluşmuştur.

    1990 sonrası tartışılan ve konuşulan kent vizyonları sonrasında, 2000 li yılların başında, nüfus artışı ve hızlı şehirleşme ile hizmet talebi artışları, mevcut enerji kaynaklarındaki azalmalar ve yenilenebilir kaynakların etkin kullanılmaması paralelindeki çevresel kirlilik ve devamında küresel iklim değişikliği ile birlikte; büyük bir hızla gelişen ve kentsel süreçlerin her aşamasında yaşam kalitesinin arttırılması bakımından büyük bir potansiyeli olan bilgi işlem teknolojilerinin varlığı, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir kentler yaratmak için akıllı yaklaşımlar geliştirilmesini zorunlu hale getirerek şehirlerin tek yönlü olarak değil, bir çok bakımdan akıllanmasının mümkün olduğu fikrini doğurmuştur. Sadece şehrin fiziksel durumu açısından değil sosyal açıdan da farklı dinamikleri içeren bir gelişim süreci hedefleyen bu yaklaşım ‘Akıllı Şehir/ Smart City’ kavramı olarak adlandırılmıştır. Kavram, diğer kent vizyonları arasında mevcut kent dokusunda öngördüğü uygulamaların yanı sıra, yeni kurulan şehirlerin birçoğunda da kapsayıcı olma ve bütüncüllük iddiası ile ön plana çıkmaktadır. Akıllı şehirler; sınırlı kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanan, akıllı çözümler üretmek için bilgi ve iletişim teknolojilerine yatırım yapan, yapılan yatırımlar sonucu tasarruf elde eden, böylece sağladığı hizmet ve yaşam kalitesini maksimum verimlilik sağlayacak şekilde bütüncül bir mekânsal planlama süreci ile birlikte yeniden yapılandıran, doğada bıraktığı karbon ayak izini azaltan ve tüm bunları yaparken yenilikçilik ve sürdürülebilir gelişime yatırım yapan şehirler olarak tanımlanmaktadır.

    Geleceğin şehirleri; nüfus artışı, çevre problemleri, kentsel atıkların durumu, kaynakların gittikçe azalmaya başlamasının yanında, bilgi teknolojilerinin ilerlemesi ile birlikte değişen toplum yapısı ile de karşı karşıya kalmış, bu durum akıllı şehirlerin ortaya konması için çeşitli araştırmalar yapılmasına ortam sağlamıştır. Ağırlıklı olarak teknoloji odaklı algılanan kavram doğrultusundaki uygulamalar, ancak tamamlayıcı olarak toplumsal ve sosyal alanlarla bütünleştirildiği zaman sürdürülebilir bir akıllı şehirden söz etmek mümkün olacaktır.

    'Akıllı yaşam' ve ‘akıllı insan’ kavramları ile ifade edilen bu çerçevedeki bir diğer önemli nokta ise, sıradan insanların ve topluluklarının kentsel hizmetlere, yeniliklere ve yaşam kalitesini arttırıcı faaliyetlere ulaşabilmesi ve bunlardan azami ölçüde faydalanabilmesi için bilgi işlem teknolojilerini kullanabilecek becerilere sahip olması gerektiğidir.

    Akıllı şehir  yaklaşımının bir diğer önemli unsuru da ‘akıllı çevre’ bileşenidir. Şehirlerin, dünya topraklarının yüzde ikisinden azını kaplamasına rağmen, kent sakinleri dünyanın doğal kaynaklarının dörtte üçünden fazlasını tüketmesi; kaynakların azalması, atık yönetiminde zorluk, hava kirliliği, insan sağlığı ve trafik gibi sorunları beraberinde getirmiş, dezavantaj gibi görünen bu durum ileri teknolojilerin yardımı ile yaratıcı stratejik çözümler ortaya konulması için bir fırsat olarak da değerlendirilmiştir.17 Bu bağlamda artan şehirleşme oranı karşısında akıllı çözümlerin üretimi ve kaynakların etkin kullanımı olarak da tanımlanabilen ‘akıllı çevre’ çerçevesinde zararlı gaz ve atıkların azaltılmasına odaklanan politikalar ortaya konulmaktadır.18 ‘Akıllı şehirler’ için büyük önem taşıyan başka bir bileşen olarak ortaya çıkan ‘akıllı ulaşım’ kavramı, artan nüfus özelinde trafik, kirlilik, enerji tüketimi, atık artışı gibi bazı ciddi kentsel sorunlarla başa çıkmak için önemli bir strateji olarak algılanmakta ve bundan dolayı çok hızlı gelişmektedir. Bu çerçevede temiz, çevreye duyarlı yerel erişebilirlik ve uluslararası erişebilirlik, BİT altyapısı, sürdürülebilir taşıma sistemleri vizyonu ile kirliliği azaltmak, trafik tıkanıklığını azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak, gürültü kirliliğini azaltmak, aktarım hızının arttırılması, transfer maliyetlerini azaltmak, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması da dâhil olmak üzere çoklu ulaşım çözümlerini kullanabilen akıllı vatandaşlar ile yaşam kalitesinin arttırılması hedeflenmektedir.

    Şehirlerin akıllı olarak nitelenmesi, kentsel ölçekte bu aklın ne anlama geldiğinin her zaman doğru anlaşıldığını göstermemektedir. Akıllı şehir olabilmek, sadece tekil uygulamalarda veya bu kavram adı altında yürütülen piyasa kampanyaları ile değil, gerçek aklın hangi katmanlardan oluştuğu ve teknoloji ile derinden ilişkili olan bilginin geliş olabilmektedir. 

    Kentsel aklın yaşamın her alanına yayılması ve teknoloji odaklı şehirden, teknoloji desteğiyle yaşam kalitesini arttıran şehirlere ulaşılması bakımından, akıllı şehirleri oluşturan tüm katmanlarda, kentsel ilişkisel süreçlerin de planlamaya dahil edildiği bütüncül stratejiler belirlenmesi Türkiye’nin geleceği için oldukça önemlidir. ‘Akıllı şehir’ yaklaşımı ile ilgili uygulamalar Türkiye’de yeni gelişmekte olduğundan, çeşitli riskleri de taşımaktadır. Bu riskleri; kavramın sadece bir pazarlama stratejisi olarak ele alınması, teknoloji yönüne odaklanılarak bütüncül düşünme ve planlamadan uzaklaşılması, bu türden bir bilgi eksikliğinin doğuracağı yanlış yatırım planlaması, kamuda veri paylaşım kültürünün zayıf olması şeklinde somutlaştırmak mümkündür. Bu noktada risklerin farkında olunması, politika ve uygulamalarda bütüncül bir perspektif ile stratejiler oluşturulması oldukça önemlidir.

    Akıllı Şehir Tasarımları ve Teknik Ürün Kullanımları
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.